Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 663 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1
• Kavramlar • Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun • 3095 S. Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun • Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ
Tükendi
Cumhuriyet idaresi altında doğmuş ve eğitim almış yeni nesil dine karşı çoğunlukla ilgisizdir. Bu gerçek hiç de sürpriz değildir. İlk ve ikinci öğretimde, devlet ve özel ikisinde de, din eğitimi ve hatta Kur’an okuma dahi yasaklanmıştır. Veliler, -bu gerçektir- çocuklarına dinî eğitim vermeye izinlidir, ancak çok az anne-baba buna ilgi duymakta ve bunu yapmak için yeterli beceriye sahip bulunmaktadır. Ayrıca, din ve İslâm’ın gelenekleri hakkında daha çok şey öğrenmek isteyen genç bir Türk tarafından karşıla
Bu kitap, özgün olan giriş kısmı haricinde çeşitli dergilerde daha önce yayımlanmış makalelerden oluşmaktadır. Bu makalelerin Osmanlı hukuk düşüncesinin dönüşümü çerçevesinde ele alınabileceğini düşünerek böyle bir derleme hazırlamaya karar verdik. Şüphesiz Osmanlı hukuk düşüncesi ve hukuk felsefesi alanında daha çok çalışma yapılması gerekmektedir. Bilhassa son dönemdeki hukuk yazınının yeterince ele alınmadığı ortadadır. İslam hukukunun kanun hukukuna doğru evrildiği Osmanlı tecrübesinin bir devamı olarak
Karamanoğlu beyliğin tarihi ile ilgili çalışmalarını ele almak, yeni araştırmalar sonucu Karamanoğulları hakkında elde edilen yeni bilgi, bulgu ve belgeleri inceleyenleri bir araya getirmek düşüncesiyle düzenlenen sempozyum; Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi, Kültürü ve Medeniyeti sempozyumlarının ikincisidir. Birinci Sempozyumda Eşrefoğulları Beyliği ele alınmıştır. Nu Sempozyumda da Karamanoğulları mercek altına alınarak bu alanda çalışan yurt içinde ve yurt dışından katılan bilim ada
Tükendi
Sağlık hizmetlerinde hasta-hekim ilişkileri çok önemlidir. Öncelikle doktorlar tedavide güncel bilgileri uygulayıp, hastaya kendi yakını gibi davranırlar. Hastasının garantörü olan doktor; işinin esasını usulünce uygulayıp, uzmanlık alanına göre değerlendirme yaparak adaletle çalışır ve hukukun üstünlüğünü (rule of law) esas alır. Sonra da hasta, seçtiği doktora güvenip tedavinin sonucuna razı olmak durumundadır. Hukuki müesseselerin sınırını dürüstlük kuralı ve iyiniyet belirler; “usul esasa mukaddemdir”.
Arzu ettiğimiz güçlü bir geleceği sağlayabilmek için toplumsal yapımızın çok iyi bir şekilde analiz edilip içinde bulunulan sosyal ve psikolojik açmazların tespit edilmesi ve buna göre davranılması gerekir. Bu çalışma da bu fikirden yola çıkarak sorunlar ve ezberlerden oluşan problemlerin neler olduğunun tespiti, düşünce tarihimize ilişkin yanlış yaklaşımların ve özgün bir metodoloji ile gerçekliği hedeflemeyen tutumlarımızın değerlendirmesini içerirken, aynı zamanda hukuk devleti merkezli bir çözüm önerisi
“Sokrates’in Ölümü” tablosunda, sol başta duran; üzgün ve bitkin görünen, esasen Sokrates’ten daha genç olan öğrencisi Platon, ressam Jaques Louis David tarafından olduğundan daha yaşlı olarak resmedilmiştir. Sokrates’in savunmalarını gelecek kuşaklara taşıyan öğrencisi Platon O’nun son sözlerini de nakleder. “Ayrılma saati geldi ve kendi yolarımıza gidiyoruz. Ben ölmeye, siz yaşamaya…”
Tükendi
Bu kitap, Fransız Hâkim Béatrice Blohorn-Brenneur tarafından “Fransa’da Herkes İçin Arabuluculuk” adıyla yazılan ve 8 ülkede çevirisi yapılan eserin Türkiye uyarlamasıdır. Birinci kısımda, arabuluculuğun ne olduğu ve arabuluculuğa ilişkin genel metotlar anlatılmaya çalışılmıştır. İkinci kısımda ise arabuluculuğun ülkemizdeki yeri, 2020 yılına kadar geçirmiş olduğu evreler, tabi olduğu yasal düzenlemeler ve mevcut uygulamalar paylaşılmıştır. Neden “herkes” için? Neden “arabuluculuk”? Türkiye’de kitapta da ak
İslâm dininin emirleri, yani şeriat, iman, amel ve ahlak olarak üçe ayrılır. İşte şeriatin amel denilen kısmını, yani insanların yapması gereken hususları bildiren ilim dalına fıkıh ilmi denir. Fıkıh, lugatta bilmek, anlamak, ıstılahta ise beden ile yapılacak şer'î hükümleri bildiren ilim dalıdır. İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe, fıkhı, kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir, şeklinde tarif etmektedir. Daha sonra gelen fakihler bunu "fıkıh, şeriatin, yani İslâmiyetin amelî meselelerini bilmektir" şeklin
Hukuka Giriş (Temel Bilgiler) * Devlet Olgusu (Yürütme Organı ve İdare Hukuku) * Bireyin Temel Hak ve Özgürlükleri (İnsan Hakları) * Okunması Önerilen Makaleler
İş Hukukuna Giriş, Kaynaklar ve Temel Kavramlar İş Kanunu'nun Kapsamı ve İş Sözleşmesi İş Sözleşmesinde Tarafların Borçları, Çalışma ve Dinlenme Süreleri İş Sözleşmesinin Sona Ermesi İş Güvencesi Kıdem Tazminatı, Çalışma Belgesi ve İbraname İş Sağlığı ve Güvenliği Toplu İş Hukuku Sosyal Güvenlik Kavramı, Gelişimi ve Kapsamı İşyerinin ve Sigortalıların Kuruma Bildirilmesi, Primler ve Prim Belgesi İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sigortası Hastalık ve Analık Sigortası Mal
Tükendi
Aydınlanma felsefesinin kurucu figürleri arasında bulunan David Hume sadece metafizik alanında değil aynı zamanda edebi, kültürel, tarihsel, estetik ve hatta demografik konularda da yenilikçi bir otorite olduğunu bu denemelerle ortaya koyuyor. Hume'un farklı alanlar üzerine ürettiği yazılardan derlenen bu eser bir yandan filozofun zorlu felsefesini kavramak için ipuçları sunarken diğer yandan yaşadığı çağın anlaşılması için bir ufuk kazandırıyor.
İyi bir öğrenci makalesi size yüksek bir not, iyi bir hukuk dergisinde editörlük ve yapacağınız yayın sayesinde itibar kazandırabilir. Bütün bunlar ise akabinde işe girerken, yargıç yardımcılığı alırken ve -eğer ilgi duyuyorsanız- öğretimle ilgili pozisyonlara atanırken size yardımcı olacaktır. Makale yazma deneyimi yazma becerinizi keskinleştirecektir ki bu da bir hukukçuda aranan en önemli niteliktir. Aynı şekilde, yargıç yardımcısı veya avukat stajyeri olduğunuz daha önceki yıllarda yazacağınız bir makal
Tükendi
Ronald Coase’un, modern hukuk ve iktisat disiplini arasındaki ilişkiyi keşfettiği söylenebilir. Bu kitap, Coase’un düşüncesinin neoklasik ve kurumsalcı yaklaşımlarla ilişkisini ele almaktadır. Kurumsalcıların ilk kuşağı, marjinalist analizle çıplak bireysel tercihlerin incelenmesinin, iktisat biliminin biricik yöntembilgisi olduğu biçiminde gelişen neoklasik inancı reddediyor ya da ciddi bir kuşkuyla karşılıyordu. Bu iktisatçılar, kaynakların kıt olduğu ve hareket ettirilmelerinin maliyetli olduğu bir dünya
Tükendi
*Genel Bilgiler *İş Hukukunun Tarihi Gelişimi *İş Hukukunun Temel Kavramları *İş Hukukunun Uygulanması İkinci Bölüm: Bireysel İş Hukuku *İş Sözleşmesi Kavramı *İş Sözleşmesinin Kurulması *İş Sözleşmesinden Doğan Borçlar *İşin Düzenlenmesi *Ücret Güvencesi *İş Sağlığı ve İş Güvenliği *İş Sözleşmesini Sona Erdiren Durumlar *Sona Eren İş Sözleşmesinin Hukuki Sonuçları Üçüncü Bölüm: Toplu İş Hukuku *Sendika Hakkı ile İlgili Temel Kavramlar *Sendikacılığın Gelişmesi *Sendika ve Konfederasyonların Kuruluşu
“Şüphesiz, daima geride kalan bir hukuk tekniği ile hukukun belli bir şekilde devingen mevcudiyeti arasında çatışma yaşanması, ilk defa bizim devrimizde meydana gelmiş bir şey değildir. Fakat daha önceki devirlerde -örneğin on yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda- bu gibi çatışmaları yatıştırmak ve hukuk tekniğini hukuk gerçekliğine uydurmak üzere doğal hukuka başvuruluyordu. Oysa salt akıldan çıkarıldığı iddia olunan bu doğal hukuk, gerçekte soyut formüller içine hapsedilmiş olan hukuka karşı isyan hâlindek
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 663 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1