Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sevinç Türkmen elinizdeki çalışmasında "günümüzde büyük ölçüde dil, mantık ve matematik eksenli araştırmalarla sınırlandırılmış olan felsefe"nin, çağdaş sorunlarımıza bir yanıt bulabilmek adına farklı ve daha etkili bir mecraya taşınmasının mümkün olup olmadığını kapsamlı bir şekilde araştırıyor. Bu araştırma boyunca karşımıza çıkacak üç önemli kavram, insan, doğa ve etiktir. Kitabın okurları, gerek günlük dilde gerekse felsefe dilinde çok sık kullandığımız bu kavramları bir çatı altında tartışmanın zannedi
"Ben bu okyanusta bir damlayım yalnızca" "Yaşam iki yarıya ayrılmıştır. Biri donar, biri yanar; yanan yarı Aşk'tır. Aşk, insanın tanrıları mümkün olduğunca fazla görmesini sağlayan kutsal bir bilgidir" Lübnan asıllı ABD'li olan Halil Cibran Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırmış ressam, şair ve filozoftur. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran'ın resimlerinden bazıları günümüzde bile dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir... Halil Cibran'ı dahası dünyayı anlamak için C
"Bu kitabın öyküsü, devrimci savaşla ilgili olarak Che tarafından kaleme alınan ve daha sonra, bir kez daha yayınlanırsa diye, yine onun tarafından düzeltmelere ve eklemelere uğrayacak olan kimi kesitleri bir araya getiren bir kitabın 8 Mayıs 1963´te okurun eline ulaşmasıyla başlar. Bugün elinizde tuttuğunuz bu baskı daha öncekilere nazaran çok daha derli toplu ve eksiksiz, zira bazı notların yanı sıra üzerinde düzeltmelerin yapıldığı sayfaların kopyalarına da yer veriyor. Halkımın özgürlük savaşının son b
1979'da yaşamına son verene dek kendisini Marksist materyalist diyalektiği geliştirmeye yönelik çalışmalara adayan Evald Vasilyeviç İlyenkov, diyalektik mantıktan felsefi psikolojiye, bilim ve bilgi kuramı eleştirisinden zihin felsefesine, çocuk gelişiminden eğitim kuramına kadar pek çok alanda çalışmalarda bulundu. İdealin Diyalektiği, Etkinlik ve Zihnin Kuruluşu, İlyenkov'un Marksist felsefi düşünüşünün çekirdeğini ortaya koyan bir seçkidir. Seçkideki metinler bir bütünlük oluştururken, İlyenkov'un düşün
"Yanmayı bilmeyen uçmayı öğrenemez." Hayatı boyunca zihinsel ve bedensel acılar içinde yaşamak zorunda kalan ünlü Alman filozof Nietzsche'nin insanlığa sunduğu "Ebedi Dönüş", "Kaderini Sevmek/Amor Fati", "Üstinsan" ve "Güç İstenci" gibi bilgelik kapıları, bugün bile yeni düşünüş biçimlerine ilham olmaya devam ediyor. İnsanoğlunun yaşadığı hayatı, üzerine çıkılması gereken bir oyun alanı olarak gören Nietzsche, modern dünyanın sorunlarıyla baş edebilmek için lazım gelen oyun kurallarını da açıkça ortaya koy
Tükendi
Felsefe ne zaman ortaya çıktı ve hangi tarihsel süreçlerin ürünü oldu? İdealizm mi yoksa materyalizm mi daha önce ortaya çıktı? Tarihten günümüze değişmeyen felsefi bir çizgi var mı? Elinizdeki bu eser, sadece yukarıdaki sorulara yanıt aramıyor, aynı zamanda Kadim Hindistan ve Çin'den başlayarak uygarlığın ayak izlerini takip ediyor; felsefenin Hint, Çin, Antik Yunan-Roma ve Rönesans Avrupa'sında ortaya çıkışının tarihsel-toplumsal koşullarını inceliyor. Toplam beş cilt olarak hazırlanan bu eserde, düşünce
"Tarihte topyekun insanlığa hükmetmiş bir "Büyük Birader" şekliyle hiç karşılaşmadık. Peki bu "Büyük Birader" insanlığı yine Orwell gibi İngiliz olan Aldous Leonhard Huxley'in son derece iç karartıcı ve kötümserlik aşılayan 1932 baskısı 'Yiğit Yeni Dünya ' uçurumuna mı sürüklenmektedir? Günümüzdeki şartlarında bunların sebep oldukları dev sorunların da müellifi İngiliz-Yahudi medeniyeti olduğuna göre bunun tasvirini sunup onu teşrih masasına yatıracak olan da İngiliz- ve/ya Yahudi- düşünürü olmalıdır. İşte
Tükendi
"Hatalarımızdan ders alırız ya da en azından başkaları ders alır. Hakikate veda ederek, ‘İktidar'a karşılıksız bir armağan vermekle kalmaz, büyük ölçüde insanın yanılsama ve büyüye karşı elindeki yegâne özgürleşme şansından yani gerçekçilikten vazgeçmiş oluruz." Kıta felsefesi geleneği içinde gerçekçiliğe dönüş çağrısını ilk yapanlardan İtalyan felsefeci Maurizio Ferraris'in bu çalışması postmodernizmin özgürleştirici amaçlarla çıktığı yolun bugün içinde bulunduğumuz itaat düzenine nasıl vardığını Nietzsch
Köklerini Husserl'den alan fenomenoloji hareketi, fenomenolojiyi temel bilimlere olmasa da, felsefenin temel disiplinleri olan etiğin, metafiziğin ve ontolojinin temeline koymak ister. Edmund Husserl'in öncülüğünde 20. yüzyıl kıta felsefesine yön veren fenomenoloji, günümüz bilişsel fenomenolojisine ve zihin felsefesine olan etkileriyle analitik ve kıta felsefeleri arasındaki keskin hatları silikleştiren bir disiplin konumuna gelmiştir. Bu kitapta, 20. yüzyıl kıta felsefesini kasıp kavuran fenomenoloji har
"Tanrı'nın ölümünden, ütopyaların çöküşünden sonra müşterek yaşamımızı hangi entelektüel ve ahlâki temel üzerine inşa etmek istiyoruz?" Çağımızın önemli düşünürlerinden Tzvetan Todorov bu soruyu, Aydınlanma ve hümanizm geleneğini eleştirel biçimde sahiplenme çağrısı yaparak yanıtlar. Aydınlanma, insanın kaderini eline almaya ve eylemlerinin nihai amacını insanlığın esenliği olarak belirlemeye karar verdiği andır. Bireyin ve hakikat arayışının iktidar karşısında özerkliği, laiklik, evrensel değerlerle donatı
Tükendi
禅哲学 yani Zen felsefesi yazılı kayıtlara bakıldığında 6.yy'da dek uzanmakla beraber sözlü deyişler, arkeolojik kalıntılar, mağara duvarlarına yazılı yazılar ve Uzakdoğu'nun kutsal metinleri incelendiğinde aslında on bin yıllık bir öğreti olduğu kanısına varılacaktır. Zen Felsefesine göre kişi özüne döndüğünde, etrafındaki nesneleri gerçek halleri ile görür ve tüm doğa ile bir olur. Zen kelimesi etimolojik olarak incelendiğinde, Çince 'de ‘Chán' Çince karakterinden türetilmiştir. Bu Çince karakterin kökü ise
Tükendi
"Zerdüşt Ne Buyurdu", "Böyle Buyurdu Zerdüşt"e yapılmış rastlantısal bir gönderme değil, Nietzsche'nin "üstinsansal" ele alışına karşı Zerdüşt'ün "eşitinsan" temelinde yorumlanışına yönelik bir ironi... Zertüşt'ü, felsefesini bütün yönleriyle açıklayan, eleştirel bir perspektifle diyalektik bir bağlama oturtmaya çalışan "Zerdüşt Ne Buyurdu" Zerdüşt'ü antik çağın bir devrimcisi olarak ele alıp enine boyuna irdeliyor. Zerdüşt hakkında çok şey yazıldı, çok şey çizildi, "Zerdüşt Ne Buyurdu"yu farklı kılan Zerdü
Tükendi
Daha önce Büyüyenay kitaplığına katılan iki düşünürün aynı adla farklı zamanlarda kaleme aldıkları Hayy bin Yakzan isimli eserleri okurlarımız hatırlayacaklardır. ibnü'n-Nefis'in Er-Risaletü'l-Kamiliyye fi's-Sireti'n-Nebeviyye (Kamil'in Peygamberin Hayatına Dair Risalesi) veya bilinen adıyla Fadıl bin Natık (Natık oğlu Fadıl) isimli bu eseri de ibn Sina'nın Hayy bin Yakzan'ında öne sürdüğü fikirlere bir reddiye olarak kaleme alınmış felsefi bir romandır. Fadıl bin Natık, ibn Sina'nın eserinden çok ibn Tufey
Tükendi
Dünyayı değiştiren düşünürleri yakından tanımak, ortaya koydukları muazzam eserlerden yapılmış seçkilerden hareketle düşüncelerine nüfuz etmek isteyenlerin her zaman ellerinin altında bulundurmaları gereken bir yapıt. İlk ciltte Hint Vedaları'ndan başlayarak Kadim Çin, Antik Yunan, Roma ve Rönesans Avrupa'sına kadar getirilen seçki, ikinci ciltle de sürdürülüyor. Rönesans'tan Aydınlanma çağına kadarki dönem, insanlık tarihinde sadece modern felsefenin doğuşunu muştulamıyor; aynı zamanda yığınların etkin b
Bundan önceki üç ciltte Hint Vedaları'ndan başlayarak Kadim Çin'e, Antik Yunan, Roma ve Rönesans Avrupa'sına; oradan da Aydınlanma dönemi ve modern ideolojilerin ortaya çıktığı 19. yüzyıl Avrupa'sına kadar getirdiğimiz seçki, dördüncü ciltle devam ediyor. Burjuvazi, Amerikan ve Fransız Devrimi'nde "özgürlük, eşitlik ve kardeşlik" vaadiyle iktidara gelmişti. Ancak sanayileşme ve kapitalist üretim, emek sınıflarını sefalete mahkûm etti. Dolayısıyla, Avrupa'nın en gelişmiş ülkeleri olan İngiltere, Fransa, Holl
"Totemizm histeriye benzer. Bazı olguların gelişigüzel yalıtılıp, bir hastalığın veya nesnel bir kurumun tanılayıcı işaretleri olarak gruplandırılabileceğinden kuşku duymaya bir kez ikna olunca, bu işaretlerin kendileri ya ortadan kaybolur ya da herhangi bir tektipleştirici yoruma direnç gösterecek şekilde ortaya çıkar." Ünlü antropolog ClaudeLévi-Strauss'un ilk kez 1962'de yayımlanan eseri Günümüzde Totemizm, antropoloji alanında bir dönüm noktası sayılır. Lévi-Strauss, yalnız totemizm kavramını inşa eden
Fransa'da ilk kez 1940'ta yayınlanan Hayır Diyen Felsefe, bilim felsefesinde büyük bir yenilenmeyi temsil eder. Bachelard bu büyük eserinde, ampirizm ile rasyonalizmi uzlaştırmaya çalışır. Çünkü ampirizm anlaşılmaya ihtiyaç duyar; rasyonalizm ise uygulanmaya: Ampirik bir yasa, akıl yürütmenin temeline oturtularak kanıtlanır; bir akıl yürütme ise, deneyin temeline oturtularak yasalaştırılır. Gaston Bachelard için "hayır" [non], önceki bilgiyi aşmayı ve onu tamamlamayı simgeler. Bilim felsefesi genellikle bir
Tükendi
Hayatın Anatomisi: Canlılar Bilimi Felsefesi - Evrim ve Ötesi başlıklı kitabımız, insan dimâğının en mütekâmil, en kuşatıcı eseri olan felsefe-bilim sistemliliğinin vucuda getirilişi, onun belirli vasıflarına ilişkin örnek oluşturabilecek, bundan da öte, beşer–insan bütünlüğünün canlılar dünyasıyla irtibatını açıklayacak ve canlılığı aşkın –dirimötesi– kültür âlemine geçişin zeminini tesviye edecek en yetkili merci canlılar bilimi felsefesi ve onun ele aldığı ana sorunlar ile konuları irdeleyip açıklamayı
Aydınlanma Dönemi'ne yeni bir bakış açısı sunan Stéphane Van Damme düşünce ve kavramlar tarihinin ötesinde, filozofların seyahatleri, dostlukları, yazışmaları ve arşiv¬lerinin, gittikleri salon, kolej ve botanik bahçeleri gibi bilme/bilgi mekânlarının Roma, Paris ve Edinburgh gibi şehirlerde izini sürerek felsefe tarihine "açık havada" katkı sağlıyor. "Entelektüel felsefe tarihi 19. yüzyıldan beri hem bir tür hem de kurumsal ve peda¬gojik bir faaliyet olarak görülmüş felsefi sorunu anlamaya öncelik tanıyan
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1