Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 147 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İslâm’ın kadına bakışı ve bu bakışın tarihî süreçteki izdüşümleri, Doğu ve Batı literatüründe üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Ancak ortaya çıkan ürünler; savunu, ret, saldırı, kimlik inşası veya öğüt ve nasihat çerçevelerinin dışına çıkamamıştır. Bu bağlamda değerlendirilemeyecek çalışmalar ise genellikle kadın olgusunun hukukî boyutu sınırında kalmıştır. Müslüman kadın imgesi, karşıt fikirlerin çarpıştığı bir zemin olarak kalmış ancak İslâm’ın ilk gününden bugüne “kadın”ın hakikatte ne olduğ
Her coğrafya, farklı gerçeklikler taşımakta ve üzerinde yaşayan insana bu gerçeklikleri dayatmaktadır. Yeryüzü şekilleri, iklim, suya ulaşma imkânları gibi türlü etkenler, gündelik yaşamdan sosyal hayata, siyasî algılardan zihin yapısına kadar geniş bir yelpazede çok yönlü farklılıklara neden olmaktadır. Coğrafyada Müslüman Kadın kitabının amacı bu farklılıkları dikkate alarak Müslüman kadının tarihini yaşadığı coğrafyalar temelinde ortaya koymaktır. Bu düşüncelerle kitap, Müslümanların ağırlıklı oldukla
İnsanoğlu var olduğu günden beri bilginin peşinde olmuştur. Bilginin aynı zamanda bir güç olduğu hakikatine de erdiğinde, onu öğrenmek ve öğretmek için bilgiyi sistemli bir halde araştırmaya ve entelektüel boyutta ele almaya çalışmıştır. Bilginin bu yolculuğunda kadınlar etkin bir şekilde gayret sarf etmişlerdir. İslam dünyasında ise kadınlar, İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren bu faaliyetleri sürdürmüşler, toplumsal cinsiyet odaklı baskıları aşan Müslüman kadınlar, ilmî çalışmaların neredeyse tamamında ro
Toplumu yönetme alanı olan siyaset, yönetilen olmasının yanında yönetici sıfatıyla da kadının varlığının hissedildiği bir alandır. Kadın-siyaset ilişkisi, İslâm düşüncesi içerisinde her daim tartışılagelmiş bir konudur. İslam dünyasında kadınların siyasete ilgisi dönem şartları çerçevesinde şekillenmiş, siyaset sahasında inişli çıkışlı bir çizgi takip etmiştir. Onlar kimi zaman iktidarda, kimi zaman muhalefette, kimi zaman da yönetimin perde arkasında toplum ve devletin idaresinde söz sahibi olmuşlardır.
“Din”in sabit, tek ve evrensel olmasına karşın din anlayışları ve dini referans alarak geliştirilen düşünceler, değişken ve özneldir. Her dinî-sosyal yapı, kendisini biçimlendirirken dünyayı algılamaya dair normlarını ortaya koymakta ve bunu ağırlıklı olarak dine dayandırmaktadır. Farklı dinî-sosyal yapılar, temel dinî düşünceleri ekseninde kadının sosyal konumuna ilişkin normlar belirlemekte ve kadın algılarını şekillendirmektedir. İslâm düşünce ve medeniyeti üzerinde geniş çaplı etkiye sahip yapıları esas
Hz. Peygamber’in ilk vahyi duyurması ile eş zamanlı başlayan Müslüman kadının tarihî yolculuğu, genel hatlarıyla benzer ancak detaylara inildikçe farklılıklar gösteren süreçlerden oluşmaktadır. Kadının dönüşümü, kadın algısı, kadının toplumsal konumu gibi açılardan Müslüman kadının tarihini ortaya koymayı hedefleyen bu kitapta tarihî süreçteki belli başlı zaman kesitleri temel alınarak bölümlendirmeye gidilmiştir. Müslüman kadını doğru tanımak, onun şekillenişine katkıda bulunan İslâm öncesi Arap toplumunda
M.Yaşar Kandemir'in "MUTLU BİR YUVA İÇİN" isimli kitabı hakkında en iyi açıklamayı yine kitabın içinden bir bölüm ile sunmak herhalde en doğru tercih olacaktır; Yüce Rabbim varlığının alameti olan dünyamızdaki güzellikleri görüp, sonsuz kudretini anlayıp şükretmemizi istemiş, bu güzellikleri, nesiller boyu birçok insanın görmesini dilemiş, bu sebeple de, yeni nesillerin üreyip çoğalması için insanlara evliliği emretmiştir. "Evlenin" demenin yetmeyeceğini bilen güzel Mevlam, "Emrimi tutup bir yastığa
Günümüz şer güçleri, her zamankinden daha fazla İslam ile mücadele etmektedirler. İslam’ı toplum hayatından çıkarmaya, Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmaya ve Müslüman toplumları kendilerine benzetmeye çalışmaktadırlar. Bunun için her yola başvurmakla birlikte en çok da kadınlar üzerinden bunu yapmaktadırlar. Kadınlar üzerinden aile kurumunu ifsat etmeye, toplumda ahlaki yozlaşma meydana getirmeye, böylece Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmaya ve Müslüman toplumları bozmaya çalışmaktadırlar. Onun için günü
Aile Davamız Dava içinde dava olacak sorunlarla yoğruluyoruz Bizi doğuranlar, bize bu davaları miras bıraktılar. Onlar da öncekilerden miras almışlardı davalarını. Bir de aile davamız var ki, sıkıntıların kaynağında da Çözümünde de o dava duruyor. Çekirdek dava aile davasıdır! Ne yazık ki aile davamızla yeteri kadar ilgilendiğimiz söylenemez. Evlerimiz ve ailemiz bizim cennetimizdir. Ailemiz sığınağımız, evlerimiz son kalemizdir. Kurtuluşumuz evlerimizdedir. Bu çalışmanın temel hedefi, ailenin n
Dinimizin en ulvi emirlerinden biri olan cihat , kadın ve erkeği kapsayan bir emirdir. Erkek kadar kadın da dinini yaşayacaktır. O da erkek kadar cihat etmelidir. Kadın cihat ederken fıtratına aykırı olanla da mükellef olmayacaktır şüphesiz. Hem cihat edip mücahit olmak hem de kadınlığından taviz vermemek üzerine kurulu bir dengeyi anlatmaktadır bu kitap.
Bir dine inansın veya inanmasın her toplumun çekirdeğini aile oluşturmaktadır. Kurulan her ailede kişilerin birbirlerine karşı gözetmesi gereken hak ve sorumlulukları vardır. Bu açıdan İslam da aile kurumuna önem vermiştir. Her ne kadar İslam eşler arasındaki ilişkilerin temelde karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörüye dayanmasını istemişse de, ömür boyu birlikte huzur içinde yaşamaya karar vermiş tarafların bazen aile içi sorumluluklarını yerine getir(e)medikleri de bir vakıadır. Aile yuvasının sona ermesinde
Kıymetli okurlarımız Prof. Dr. Yusuf Karadavî hocamızın konferans serisi olarak yayınladığımız bu seti okurken aşağıdaki hususları hatırlatmak isteriz. 1. Bu seri farklı yerlerde yapılan konferans konuşmalarının yazıya geçirilmiş halidir. 2. Bu seri müstakil bir telif olmadığı için kitap formatında giriş-gelişme ve sonuç olarak tanzim edilmemiştir. 3. Konferans esnasında tabidir ki, konuşmalar irticali olur. Bundan dolayı bazen aynı veya benzer cümlelerin tekrar edildiği olmuştur. 4. Kitaptaki başlıklar
Allah Tealanın kitabında, evlenmeyi simgeleyen ifade olarak kendileriyle huzur bulasınız diye afişleştirdiği eşlerin birbirlerinin huzursuzluk kaynağı durumuna gelmesi, oturup hiç kalkmadan nereye doğru gittiğimizi düşündürecek nitelikte bir işarettir. Müslüman bir insanın doğurduğu çocuğundan korkması ne büyük bir afettir! Bir annenin ambarlardan taşan rızık bolluğuna rağmen doğurmaktan korkması nasıl izah edilebilir? Ailemiz, tam anlamıyla kuşatılmıştır.
Aile ve neslin korunması için mesuliyetlerimizin de bugün her zamankinden daha fazla olduğu açıktır. Aile özelinde iletilen sorunlara İslâmî çerçevede getirilen çözüm yaklaşımlarını bulacağınız bu çalışmada; sevgi, saygı, sadakat, sorumluluk, sabır, samimiyet, sıla-yı rahm, ilgi, ilim, iffet, ihtiyaç, istişare, itimat, intizam, iletişim, incelik, idare, irade, iltifat, adalet, anlayış, denge, öfkeyi yutma/öteleme, empati yapma gibi temel ahlâki faziletlerden ve sabitelerden eşlerin birbiri üzerindeki haklar
Mahrem aile konularından toplum hayatının getirdiği sıkıntılı açmazlara, iffetli kalmaktan onurlu yaşamaya kadar bir Müslüman'ın her yaş ve şartta karşılaşabileceği problemlere yıllardır fetvameclisi.com üzerinden gelen sorulara cevaplar veren Nureddin Yıldız hoca, birçoğu rehber görevi görebilecek bu mektupları kitaplaştırdı. Elinizdeki eser, toplumun her kesiminden ve farklı meslek alanlarından gelen yüzlerce soru içinden seçilerek hazırlandı. Eserde, derdine serin bir umut arayan yanık yüreklerin arayışl
Çocuk, varlığıyla büyük bir nimettir ve bir nimet ne kadar değerliyse o derece ağır bir külfete sahiptir. Bundan dolayı başta peygamberler ve sahâbe nesli olmak üzere tüm insanlık, çocuk meselesinde çok ağır imtihanlara tabi tutulmuşlardır. Çocuk, yokluğuyla da ağır bir imtihan olarak onların karşısına çıkmıştır. Bugün bizler de hem varlığıyla hem yokluğuyla bu önemli nimetle her an imtihan edilmekteyiz. Hâl böyle olunca her anne ve babanın en öncelikli meselesi; çocuklarını iyi yetiştirmek, onları iman, ih
- Bu eserimizde Hz. Peygamber (sas) devrinde kadının toplumdaki yeri, statüsü ve kısaca bütün alanlardaki konumu mevcut kaynaklardan istifade edilerek ortaya konulup hazırlanmış bir çalışmadır. - Diğer taraftan Raşid Halifeler devri ve sonrasındaki Emevîler Dönemi üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli bir devirdir. O yıllarda İslâm toplumu hem siyasal hem de sosyo-kültürel açısından önemli ve köklü değişimlerin yaşandığı devirdir. Şüphesiz bu değişimlerde kadının toplumdaki konumu da nasibini a
Tükendi
Bu kitap; Kur'ân Işığında Ailemizle 52 Ders, Hadisler Işığında Ailemizle 52 Ders ve Ailemizle 52 Derste Ahlak ve Ailemizle 52 Derste Peygamberimizin Hayatı kitaplarının bir devamıdır. Bu kitapların amacı; evde, okulda, camide ya da işyerinde her hafta bir konuyu sohbet tadında okuyarak, hem İslam'ı öğrenmek, hem de okuyuculara kitap okuma alışkanlığı kazandırmaktır. Seride yer alan her bir kitap, yılın 52 hafta olduğundan hareketle 52 konudan oluşmaktadır. Her bir konu aile fertleri, arkadaş grubu ile birli
Aile bireyleriyle birlikte etkin ve verimli bir şekilde zaman geçirebilmek Aile yuvasını aynı zamanda bir okul ortamına dönüştürmek Çocuklarımızı güzel ahlaklı insanlar olarak yetiştirebilmek Ailemizle birlikte İslamın güzel ahlak ilkelerini öğrenmek Sevgili Peygamberimizin güzel ahlakını tanıyabilmek Onun Sizin en hayırlınız ahlakı en güzel olanınızdır. kutlu müjdesine nail olabilmek Dinimizi öğrenirken öğretmek; öğretirken öğrenmek Kitap okumayı ailemizin bir alışkanlığı hâline getirmek İş ve arkadaş topl
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 147 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1