Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1
Çocuklara umut etmenin, hayâllerine sarılmanın önemini sevgiyle, neşeyle sararak notalarla anlatan bir hikâye... Bu eğlenceli hikâye miniklere pes etmemeyi, umuda sarılmanın önemini ve duyarlılığın önemini anlatıyor. Hepimizin duymaya ihtiyacı olan o sihirli kelimelerle ifade ediyor: ‘’İçinizde esen umut dolu rüzgâra ses verin
Tarık’ın elindeki atı inceledik, altına benziyordu ve ışıl ışıl parlıyordu. Parlak olması düşündürücüydü. Nasıl olmuş da mağarada bu kadar temiz kalabilmişti? Pek aklımız almadı. Bu arada altın öküzlerin bir de sabanı olduğu söylenmişti, atın arkasında saban da yoktu. Altın öküzü değil ama altın atı bulmuştuk hem de çok kısa sürede, inanılır gibi değildi. Anlatılanlara göre; daha önce o kadar kişi gelmiş, bir şey bulamamıştı. Hiç beklemeden köye dönüş yolculuğuna geçecektik. Mağaradan çıktığımızda hepimizi
“Hayır, ana! Bıktım ben bu sarsak dolaşmalardan. Çıkıp gitmek, başka yerlerde ne olup bittiğini görmek istiyorum. Sakın, ‘Küçük Kara Balık’ın aklını çeldiler.’ deme, ana. İnan bana… Uzun bir zamandır düşünüyorum bütün bunları. Tabii ki anlatılanlardan da bazı hisseler kapmışım. Hele, boşu boşuna ömür tükettiklerinden yakınan yaşlı balıklar var ya, beni en çok da onlar düşündürmüştür… Hayat, sadece bir avuç suyun içinde durmaksızın dolaşarak zaman doldurmak mıdır gerçekten? Ya da bir oltanın ucunda takılacağ
Bu kitap, çocukların dünyasını yakından bilen bir öğretmen yazarın kaleminden çıkmıştır. Kitapta yer alan her sevgi hikâyesinin mutlaka yaşanmış bir karşılığı vardır. Anlatılan olaylar, durumlar, duygular uydurma kurgular değil, yaşanmışlıkların birebir yansımalarıdır. Yetişkinlerden hem etkilenerek hem de onları etkileyerek gerçek hayatın içinde büyüyen çocuklar, kitapta sunulanları rahatça anlayacaklardır. Zaten bu hikâyeler hem çocuklar hem yetişkinler tarafından okunsun, özellikle de aile ortamlarında o
Dede Korkut'la Değerler Eğitimi Seti - 5 Kitap Takım
Tükendi
Tema ve Değerler • Birey ve Toplum • Değerlerimiz • Hayal Gücü ve Gizemler " Babası haince vurulunca pusuda, Dağa çıkıp öcünü aldı Kezban da... " Yanlız Efe " adı dolaştı hep dillerde, Nam saldı Kezban ovada, dağda. " Keyifli Bir Yolculuğa Çıkmaya Hazır Olun !
Tükendi
"Etgar Keret bir dâhi Kahkahalarla güldürüyor." The New York Times "Kara mizahı seviyorsanız, bundan iyisini bulamazsınız." Baltimore Sun Orta Doğu'nun en parlak yıldızı olarak nitelenen Etgar Keret'ten soluk soluğa okunacak bir kara mizah şaheseri: TANRI OLMAK İSTEYEN OTOBÜS ŞOFÖRÜ! Prensip sahibi olduğundan otobüsünü asla bekletmeyen bir şoför, Interpol'ün peşine düştüğü küçük bir kız kılığına girmiş bir cüce, cehennem kapısındaki küçük delikten yakınlardaki bir kasabaya inen insanlar, sadece i
Dünya edebiyatının en çok bilinen öykü koleksiyonlarından biri olan Değirmenimden Mektuplar’ın içinden derlenen Portakallar, Paris’in kalabalığından ve curcunasından bıkıp güneye, bir yel değirmenine yerleşen Daudet’nin altı öyküsünden oluşur. Taşra yaşamından, yöre insanlarından, onların anlattıklarından beslenen metinler okuru Paris’in kasvetli atmosferinden güneşli, sıcak günlere uyandığı güneye, oradan Cezayir’in portakal bahçelerine götürür. Kimi zaman hüzünlü kimi zaman nüktedan bu öyküler, aradan
"Elini sürmediği bahçe gözlerinin önünde yabana dönmüş, böylece kendisinden sonra ne hale geleceğini görmüştü. Gözü arkada kalmayacaktı. Hayatta kalmayı başaranlar da bakacaklardı kendi başlarının çaresine. Konuşmuştu hepsiyle. Anlatmıştı uzun uzun. İnsanla nebatat arasında küslük olmazdı ya zaten. Anlarlardı onu. Bakarsın duvarı aşar da ormana karışırlardı, o zaman her şey çok daha kolay olurdu. Hem zaten onlara inancı büyüktü. Kurudu sanırdın, iki damla yağmurla, hop, yeniden yeşerirlerdi." Gidenler, g
Tükendi
Amerika’da Nebraska eyaletinde bulunan Çocuklar Köyü’ne burada canlandırılmış ve yaşatılmış olan büyük insanlık ruhuna ve bu Köyün kurucusu Peder Flanagan'a hayran kalacaksınız. Bu köyün sakinleri sadece kimsesiz çocuklardan ibaret. Peder Flanagan tarafından kurulan bu köy kuruluşundan çok önce birkaç yurtsuz çocuğun Flanagan'a sığınması ile doğan bir fikrin hakikat oluşudur. Flanagan bundan sonra cemiyet içinde kimsesiz ve yurtsuz kalmış olan çocukları toplayarak, onları cemiyete iyi ve faydalı birer vatan
Tükendi
Kar altındaki bir kışlada ya da yaz ortasında bir otel odasında, bir taşra otogarında ya da rutubetli bir bodrum katında, şehrin göbeğindeki bir pastanenin gölgeli masalarında ya da ara sokaktaki eski kırtasiyecinin tozlu raflarında, beslenme çantasının kokusunda ya da çizgili pijamanın kıvrımında... Evlerde, dağlarda, yollarda, parklarda: “Parçadan bütüne insanoğlu... Büyük şaka.” Herkesin her zamankinden daha görünür olduğu bir çağda, dünyanın gözünün içine baka baka gizlenenlerin öyküleri... Murat Uğurlu
“Bugün çocuğu cephede bulunan bir anne de çocuğu canavarlar tarafından parçalanmış tarih öncesi bir anne gibi kuduz bir acı hissetmiştir. Biz kadınlar hangi yaştan, hangi ırktan, hangi asırdan olursak olalım hep aynı şekilde hisseder ve aynı şekilde muhakeme yürütürüz. Dikkat ederseniz görürsünüz ki, biz kadınlar diktatör bir devlet idaresinde kurulmuş gizli bir cemiyetin azalarına benzeriz.” Daktilo Nebahat, Suat Derviş’in 1930-38 yılları arasında kaleme aldığı, kadın karakterleri merkeze alan öyküleri
Tekinsizliğin caddelerinde dolaşan kentli öyküler yer alıyor Onat Bahadır’ın yeni kitabı Okuma Odası’nda. Yer altı ile yer üstünün bir sarmaşık gibi birbirine girdiği, zaman katmanlarının üst üste bindiği; kimi zaman soğuk bir mart akşamında, kimi zaman garip bir sinema salonunda geçen; sabah vakti otobüste ya da iş çıkışı serviste “arka koltukta oturan adam”ı uyandırmadan okunması gereken öyküler... "Sessizlik ya da hadi bir ot, yaprak hışırtısı yahut kuş cıvıltısı... Sabah bunları duyması gerekir insa
On dokuzuncu yüzyılda padişahın davetiyle İstanbul’a gelmiş bir İtalyan ressamın, kayıp olduğu düşünülen gizemli tablosu, şans eseri bulunduktan seksen yıl sonra sergilenmek üzere Londra’ya gönderilir. Ancak Londra’da büyük skandala yol açan bir gelişme yaşanır. Bu olayın arkasındaki karanlık ağın ucu en yüksek yerlere kadar uzanmaktadır. Avukatlığa başlamanın eşiğindeki Murat, Avukat Rüya, Savcı Koray ve Komiser Tarık, farklı yönlerden başladıkları ve sonra güç birliği içinde sürdürdükleri araştırmaları so
Ona dair ne varsa not etmeye karar verdim. Her gün kendimi zorlayarak yeni bir şey hatırlayacaktım. Zaten bütün bu yazdıklarım unutkanlıklarımın içinden el yordamıyla kurtardığım parçalar. Tozlarını silerek çıkarıyorum gün yüzüne. Gözümü açtığım her gün Aleksey’e dair yeni bir kırıntıyı ararken buluyorum kendimi. Çocukluk hikâyelerini anlattığı ses kayıtlarını dinlerken yayladaki evimiz geliyor gözümün önüne. Öyküler kahramanlarını yaşatmak için yazılıyor olabilir; ancak bazen öyküdeki kahramanlar da kendil
“Sabah kalkıp yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde leğendeki çamaşırlar bana baktılar. Ben de onlara baktım. Görmezden geldik birbirimizi. Çıktım yanlarından. Balkona geçtim. Gömlek kurumuştu. Ütüledim bir güzel, üstüme geçirdikten sonra baktım aynaya olmuş. Oturdum, küçük bir kahvaltı. Hazırlanıp çıktım. Sokaklar elaydı. Ağaçlar dün yağan yağmurla şehre yapraklarının rengini dökmüş, yağmur suyu biraz açmış rengini yeşilin. Sırılsıklam bir ziya içinde yüzüyoruz, sabahın insanları, işe gidenler, bir şeyler
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1