Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitapta, İslâm Hukuku içerisinde muâmelât olarak isimlendirilen bölümün borçlar hukuku ile ilgili konularına yer verilmiştir. Birinci bölümde; borç, borcun unsurları, hükmü ve borcu sona erdiren durumlar ele alınmış, ikinci bölümde; başta satım akdi olmak üzere diğer akit çeşitleri, üçüncü bölümde ise; şirketler hukuku üzerinde durulmuştur. Ayrıca ele alınan bütün konuların klasik İslâm Hukuku kaynaklarında nasıl ifade edildiğine örnek teşkil eden Arapça metinler ve çevirisine yer verilmiştir.
Mısırlı Ali El-Hafîf (1890-1978), son devirde yetişen, özellikle fıkıh alanında değerli eserleri bulunan önemli bir akademisyen ve ilim adamıdır. Elinizdeki kitap onun Ahkâmü’l muâmelâti’ş-şer’ıyye adlı eserinin tercümesidir. Yazar bu eserinde, İslam Hukukunun özgünlüğünü muhafaza ederek çağın insanının daha rahat anlayacağı bir üslupla anlatmayı tercih etmiştir. Eserin ilk bölümünde Eşya Hukukuna dair konular anlatılırken, ikinci bölümde akit konusuna ve Borçlar Hukukunun genel hükümlerine deği
İctihad, kaynaklardan hüküm çıkarabilme bilgi ve gücüne sahip olan yetkin bir müctehidin belli bir yöntemle sonuca ulaşma çabasını ifade eder. Fakat bu sonuç acaba gerçekten doğru mudur? Müctehid çok nitelikli ve yetkin bir hukukçu olmasına rağmen yanılmış olamaz mı? Doğruluğun ve yanlışlığın ölçüsü nedir? İctihada açık bir konuda Allah nezdinde önceden belirlenmiş hüküm var mıdır ve bu hüküm bir tane midir? İctihad ile varılan sonuç yanlış ise bunun bir sorumluluğu bulunmakta mıdır? Yanlış olan bu sonuca g
Bir fıkıh usulü çalışması olan bu eser, usulün temel konularından sünnet bahsiyle ilgilidir. Dolayısıyla teorik bir incelemedir ve sünnetin temellendirilmesine yönelik tartışmaları içerir. Bu arada çağdaş dönemdeki tartışmalara da mukayese bakımından yer verir. Sünnet-vahiy ilişkisi, haber teorileri, hadis-fıkıh ilişkisi gibi konuları ele alır. Bu minvalde kadim kökleri olan kavramların ve kuramların mefhumlarını koruyarak sahih bir şekilde güncellenmesini yapacak çalışmalara bir yol haritası olabilir. Araş
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünnetinin Müslüman kimliğinin oluşumundaki yeri gayet açıktır. Müslümanların ürettiği insan merkezli değerlerin özünde de sünnetin izi daima görülmüştür. Sünnet, birlikte yaşama ihtiyacının gereği olan hukukun teşekkül etmesinde de temel bir kaynak olmuştur. İlk İslâm toplumunun, karşılaştıkları hukukî problemlerin çözümünde merci kabul ettikleri bu esas, sonraki kuşaklar tarafından da hem lafızları hem de hedefleri açısından ele alınıp uygulanmak suretiyle hayatın merkezi
Fıkıh usulünün temel konularından biri olan şer'î/teklîfî hükümler (cumhura göre); vacip, mendub, mubah, mekruh ve haram olmak üzere beşe ayrılmaktadır. Bunlardan mubah, "mükellefin yapma ve terk etme arasında muhayyer olduğu" hukukî serbest alanlar olup diğer şer'î/teklifi hükümlere göre uygulama alanı oldukça geniştir. Klasik fıkıh usulü kaynaklarında genel olarak mubahın dar anlamda tanımı ile yetinilmiş, şartlara ve ihtiyaçlara göre farklı hükümler alabileceği üzerinde ayrıca durulmamıştır. Şâtıbî (ö. 7
Vaz‘î hüküm bir şer‘î hüküm teorisi olarak Şâri‘in hükümlerle birlikte bu hükümlerin varlığı hakkında mükellefe bilgi veren sebepler vaz‘ ettiği fikrine dayanmaktadır. Usûl ilminin bu kadim fikri müteahhirin Eş‘arî usûlcüler tarafından farklı yaklaşımlarla kavramsal olarak genişletilmiş ve nihayetinde vaz‘î hüküm tabir edilen şer‘î hüküm tasnif türü ortaya çıkmıştır. Bu tasnif türüne metodolojik açıdan bakıldığında sebep, şart ve mâni kavramlarının diğer vaz‘î hüküm kavramlarından ayrıştığı fark edilmektedi
Bir ilim dalının teşekkülü, kendisine has yöntemlerle mesele üretmesine bağlıdır. Her ilim dalı, mevcutla yetinmeden kendi bünyesi içerisinde mevcudu geliştirerek farklı boyutlara ulaştırmak ve genişletmelidir. Vakıalar ve önceki nesillerden aktarılan bilgiler, ilimlerin müstakil kimliğinin ortaya çıkması ve gelişimi açısından yeterli değildir. Bu gerçeğin farkında olan fukahâ da varsayıma dayalı meseleler üreterek İslam hukukunun usûl ve füruunun gelişimini sağlamışlardır. İslam hukuk düşüncesinde farazî f
Kur’an ve Sünnet tüm şer'î ilimlerin ana kaynağı olduğuna göre bunlardaki nasları doğru anlamak ve isabetli çıkarımlar yapmak hepsinin en önemli hedefidir. Buna yönelik en kapsamlı metodoloji ise fıkıh usulünde ortaya konulmuştur. Bu ilimde nasları doğru anlamaya yönelik konular (elfâz ve delaletleri) muhtelif Arapça bilimlerinden faydalanılarak ve şer'î nasların yapısı göz önünde bulundurularak çok ileri seviyede ortaya konulup tartışılmış, derinlemesine incelenmiştir. Nihayetinde sadece fakihler değil, te
Allah’ın emirlerine uygun bir yaşam sürebilmek İslam dininin kuralları, prensipleri ve hükümlerinin bilinmesini gerekli kılmaktadır. Bu kural, prensip ve hükümlerin bilinmesini sağlayan ilim dallarından en önemlisi de fıkıhtır. Fıkıh ilminin önemin alt başlıklarından birisi de İslam Miras Hukukudur. Bu çalışmamızın amaçlarındın birisi, İslam hukukunun temel alanlarından birisi olan mirasla ilgili hükümlerin öğrenilmesi ve öğretilmesi insanların bu alana teşvik edilmesidir. Miras Hukuku’nun sadece teorik anl
Özgün ismiyle Fıkıh, modern karşılığıyla İslâm hukuku; bireysel, toplumsal ve toplumlararası hayata ilişkin amelî yani eyleme bağlı İslâmî hükümleri tesbit eden ve yorumlayan ilim dalının genel adıdır. Müslüman birey ile Allah arasındaki iletişim anlamına gelen ibadetler ile bireyin ve toplumun siyasî, iktisadî ve hukukî eylemlerini düzenleyen kurallar ve bunların özel kaynaklardan çıkarılma yöntemleri bir bütün halinde bu ilmin çerçevesini çizer. Elinizdeki kitap, İslâm hukukuna ilgi duyan ve onu kurum
İslâmın çağı, İslâmın uyanışı, yeniden İslâma gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâmın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli ara
Temel esasları Kur'an ve Sünnet tarafından belirlenmiş daha sonra da ihtiyaçlar ölçüsünde müçtehitlerce geliştirilerek Müslüman toplumların hukuk düzeni olarak asırlar boyunca yürürlükte kalmış bulunan İslam hukuku haklı olarak batıda ve doğuda bilimsel çevrelerin büyük ilgisini çekmiştir. Bu çerçevede onunla ilgili Batı dünyasında ve İslâm aleminde üniversite ve enstitülerde kürsüler kurulmuş, ilmî toplantılar düzenlenmiş, bilimsel periyodiklerde inceleme konusu yapılmış ve kuruluş devrinden günümüze
Tükendi
Af, tarihsel süreçte hukukun en çok tartışılan konularından biridir. Kim affetmelidir? Her suçu affetmek uygun mudur? Af, hukuka olan güveni ve toplumsal huzuru olumsuz yönde etkilemez mi? Şahıslara karşı işlenen bir suçu devletin affetmesi suç mağdurlarını ve ma’şerî vicdanı nasıl etkiler? Bu ve benzeri sorular, geçmişte olduğu gibi günümüzde de hukukçular, kamuoyu, suç mağdurları ve yakınları tarafından gündeme getirilmekte ve affa ilişkin uygulamalar çoğu zaman eleştirilere konu olmaktadır. Ceza hukukund
İslâm hukuku dünyanın en köklü ve esaslı hukuk sistemlerin-den biridir. Vahiy kaynaklı olması hasebiyle bu hukukta inanç, amel ve ahlak iç içedir. Hayatın akışı içerisinde meydana gelebilecek her türlü meseleye çözüm getirecek nitelikte kaynak zenginliği ve metodolojiye sahiptir. İslâm hukuku, dünya hukuk kültürüne çok şeyler kazandırmıştır. Sanığın şüpheden yararlanma ilkesi, masumiyet karinesi, suça iştirak, suçların içtimaı, işkence yasağı, hakkın kötüye kullanılması, alacağın temliki ve borcun nakli, be
Topluma katkı sağlama düşüncesini iş modellerine entegre eden şirketler, uzun vadede daha başarılı olmaktadır. Bu kitap size, şirketinizi kendi faaliyet alanında başarılı kılarken nasıl toplumsal katkı da sağlayabileceğinize dair bilgiler, ipuçları ve araçlar sunmaktadır. Yazar, bu sürükleyici kitapta vaka çalışmalarını kullanarak liderlerin yolculuklarını, elde ettikleri başarıları, yaptıkları hataları ve bu hatalardan aldıkları dersleri anlatmaktadır. Eser; CEO’lar, üst düzey liderler ve yöneticilerin
Bu kitapta, İslâm hukukunun kapsamına giren ve İlahiyat Fakültelerimizde genellikle okutulması tercih edilen konulara yer verilmiştir. Bir taraftan kitap hacminin fazlaca kabarık olmamasına dikkat edilirken, diğer taraftan İlahiyat Fakültelerimizdeki İslâm hukuku derslerinde bir dönemde öğrencilerimizi aşırı yormadan okutulabilecek kadar konuya yer verdik. İslâm hukukunun ilgilendiği diğer konuları diğer çalışmalara ya da kaynak eserlere bırakmayı tercih ettik. Kitabın bütün bölümlerinde imkânlar ölçüsün
Bu çalışmamızda, medeni hukukun bir bölümü ve meşru evlilik yolunda atılan önemli bir adım olan evlenme ile boşanma konularına yer verilmiştir. Şöyle ki; iki bölümden oluşan çalışmamızın ilk bölümünde evlenme akdi ve hukuki sonuçları ele alınmıştır. Öncelikle hemen hemen bütün toplumlarda rastlanan ve değişik âdet ve biçimlerde de olsa bütün toplumlarda sosyal bir olay olarak önem taşıyan nişanlanma konusu işlenmiştir. Akabinde evlenme akdinin unsur ve kuruluş şartları, evlenme engelleri, denklik, kadını
Temel İslam bilimleri arasında önemli bir yere sahip olan fıkıh usulü, şer’i delilleri açıklayarak Kur’an-ı Kerim, sünnet-i nebevi, icma ve kıyas olarak belirtilen edille-i şer’iyyenin vasıarından söz eder. Ayrıca bu delillerden istin - bat edilen hükümlerin yöntemlerini belirler. Fıkıh usulü, hükümlerin, şer’i delillerden nasıl ve ne şekilde çıkarılacağını, şer’i hükümlerin hakikatlerine vakıf olabilme kaidelerini gösterir. Fıkıh usulünün kaidelerini bilmeyen kişi tefsir, hadis ve dil bilimlerinde uzma
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1