Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Ahlakî varlık alanı, salt insanî bir alan olduğundan, hiçbirimiz ahlak problemlerine ve ahlakî sorunlara ilgisiz kalamayız. Ahlak sorunlarına ilgisiz kalmak, insana ilgisiz kalma ile eş anlamlıdır. Bundan dolayı ahlak üzerine konuşmak, bir bakıma insan üzerine konuşmaktır. İnsan üzerine konuşmak ise, bir ölçüde kendimiz üzerine konuşmaktır. Ahlakî eğilimleri ve yetenekleri açısından bakıldığında da insan, evrime uğramış bir varlık değildir. Hz. Âdem ilk insan ve ilk Peygamber olarak hangi türden eğilim, arz
Tükendi
Ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi ve özellikle de bu bölgenin kuzeydoğu illeri, Caferî nüfusun yoğun olarak bulunduğu alanları oluşturmaktadır. Azerbaycan ve Gürcistan başta olmak üzere İran'ın kuzey tarafı ile Horasan bölgesinden Anadolu topraklarına göç eden Caferîler, yüzyıllardır ülkemizdeki diğer insanlarla birlikte yaşamanın ve beraberce hareket etmenin ayrılmaz birer nişanesi olmuşlardır. Zira, bir milleti millet yapan ve onları aynı toprak ve kara parçası üzerinde bir araya getiren ortak bir din, inanç
Tükendi
Bu kitabımızda efendimiz, sevgilimiz, rahmet vesilemiz olan Son Peygamberi Kur'an'ın son sûreleri eşliğinde anlatalım istedik. Niyet hayır, âkibet hayır ola... Bu kısa sûreyi azık olarak alıp, O'nun yoluna düşelim, yoluna yoldaş olalım ve vira bismillah deyip yola çıkalım. Çıkışımız hayır, varışımız hayır ola. Kapılar açalım, pencerelerden bakalım ve Son Peygamberi insanlara tanıtalım arzu ettik. Kapımız bereketle, penceremiz nurla dola... Son sûreler eşliğinde Son Peygamberin hayatını keşfedelim, zihnimiz
Tükendi
Şâri‘in emir ve yasaklardaki maksadı, kulların maslahatlarını temin etmektir. Mükelleften istenilen de bu maksat doğrultusunda fiillerde bulunması ve Şâri‘in kastına ters düşen bir şeyi kastetmemesidir. Nitekim İslam hukuk doktrininde bir fiilin veya sözün hükmünü belirleme hususunda kasıt esas alınır. Zira bir kimsenin söz veya fiillerinin kasıt neticesinde meydana gelmesi hâlinde söz ve fiillerine hüküm bağlanır. Bu takdirde bir akdin esasını, onunla elde edilmek istenen hukukî neticeye yöneltilmiş olan t
Tükendi
Günümüz müfessirleri, klasik tefsirlerde yer alan bilgileri de belli bir oranda kullanmak şartıyla, bugünün insanının problemlerine çözüm olmasını hedefledikleri eserler yazmaya çalışmışlardır. Bunlara, genel olarak toplumsal meseleleri ele almaları hasebiyle ictimâî tefsirler denilmektedir. Bu tür tefsirlerin ilk örneklerinden biri, Muhammed Abduh ve Reşîd Rızâ'nın beraberce yazmış olduğu el-Menâr tefsiridir. Bu çalışmamızda, iki müfessirin beraberce yazdığı bu eserde yer alan, daha önceki tefsirlerde üze
Tükendi
Fıkh Usûlünün konusu olan asli kaynaklar günümüz itibariyle yazılı olduğundan bunların anlaşılma şekillerinin belirlenmesi ile ilgili olarak metodolojik kayıtlar konmuştur. Lafzın manaya delaleti ile ilgili konular neredeyse usûl kitaplarının üçte birini oluşturur. Bu konuların en önemlilerinden biri de "ilk konulduğu anda lafzın anlama delaleti"nin tartışıldığı konu başlığıdır. Nasslarda, umum ifadenin kapsamının belirlenmesi teklifin ve mükellefiyetin belirlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Tahsîs bu a
Tükendi
İnsan, tarih boyunca hep mutlu olma ihtiyacı içerisinde ve mutluluğu yakalama peşinde olmuştur. Bu nedenle bütün dinler ve ahlâkȋ öğretiler insanlara çeşitli mutluluk formülleri sunmuşlardır. Bu bağlamda insanlara dünyada ve âhirette mutlu olmanın yollarını gösteren son ilahi din olan İslam da, insan ve toplum huzurunun güvencesidir. Çeşitli psiko-sosyo-ekonomik ve kültürel olayların etkisiyle örselenip yıpranan günümüz insanının ruhunu tedavi etmede, dinin çeşitli sağlık reçetelerinden istifade edilmektedi
Tükendi
İnsan zayıf bir varlıktır. Acıktığı zaman zayıftır. Doyduğunda zayıftır. Sağlığında da hastalığında da zayıftır. Dünya malının, servetin, paranın önünde zayıftır. Şöhretin önünde zayıftır. Şehvetin önünde zayıftır. Hâsılı her hal ve şartta zayıftır. Bu zafiyetinin olumsuz etkisini din, iman, Kur'an ve dua ile önleyebilir. Zaaflarının sürükleyebileceği tehlikelerden kendisini bu manevî dinamiklerle koruyup kurtarabilir. Bu sebeple duaya önem verilmelidir. Bize düşen duadır. Biz bilemeyiz, dua ne zaman kabul
Tükendi
Bir kelimenin anlamını sözlükten yararlanarak ya da metindeki bağlamından hareketle tahmin ederek öğrenmeye çalışmak hiç eskimeyen iki klasik öğrenme tekniğidir. Ancak bunlardan ilki bol zaman harcamayı gerektirirken ikincisinde yanlış tahminde bulunma riski her zaman vardır. Bu yüzden bir dile ait söz hazinesini (vokabüler) zenginleştirmek için dil öğretimi alanında çalışan uzmanlar her geçen gün yeni ve etkin bir teknik arayışı ile karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda bu maksatla geliştirilen önemli bir te
Tükendi
Bu sözlükte yer alan kelimeler YDS ARAPÇA ve YÖKDİL ARAPÇA sınavlarına hazırlanan adaylar için özel olarak hazırlanmıştır. Başta dil sınavlarındaki sorular olmak üzere yüzlerce Arapça modern metin ve siteler taranarak öncelikle sınavlarda bilinmesi gerekli olduğu düşünülen ilk 5000 kelime özenle seçilmiştir. Bu sözlüğün en önemli özelliklerinden biri sınavlarda kullanılan kelimelerin münferid anlamlarının verilmesinin yanında kelimelerin içinde bulundukları cümle yapıları ve kalıp ifadeleriyle kazandıkları
Tükendi
Bu kitapta İslam fıkhını ilgilendiren güncel ve de tartışmalı teorik ve pratik problemler ele alınmaktadır. Fıkhın pratik problemleri olarak içtihat, fetva verme usulü, teflik, taklit, belli bir mezhebi iltizam, tahric ve tercih gibi fıkıh metodolojisini de ilgilendiren teorik problemler yer almaktadır. Okuyucu bu bağlamda şu sorulara cevap bulabilecektir. Günümüzde içtihat kapısı açık mıdır? Kimler ve hangi usulle fetva verebilir? Belli bir mezhebe bağlı kalmak şart mıdır? Mezhep değiştirmek caiz midir? Bi
Araştırmamıza kaynak teşkil eden eser "Türkiye'nin Sıhhî-i İctimai Coğrafyası Gelibolu Vilayeti" adıyla Doktor Fahri Cemal tarafından kaleme alınmış olup monografi türündedir ve M. 1925 (H. 1341)'de yayınlanmıştır. Eser Gelibolu'ya ait sağlıkla ilgili bilgiler yanında idari yapı, folklor, nüfus, eğitim, tarım, iktisat gibi birçok alanda da bilgiler vermektedir. Ayrıca dönemin eğitim şartları göz önüne alındığında tıp eğitimi almış bir doktor tarafından kaleme alınmış olması önemlidir. Yine yazarın doktor ol
Tükendi
Planı itibariyle kolaydan zora doğru bir seyir takip eden ve basitliğine rağmen sistematik bir eser olan KONUŞTURAN ARAPÇA, -Toplamda 582 temel pratik dil kalıbını öğretir. -Her sayfada sadece belirli bir kalıba odaklanır. -Kazandırılmak istenen belirli bir pratik dil becerisi sayfa başında mutlaka formül içerisinde Arapça-Türkçe olarak sunulur. -Kitaptaki malzemenin bir bölümü temel pratik soru kalıpları ile, onlara cevap teşkil eden cümlelerden oluşur. -Belirli bir Arapça kalıbın müzekker ve müennes
Tükendi
Bir araştırma konusu olarak "Tavsiye Kültürü", klasik devir müslüman edebiyatının sosyal hayatın ruhuna en çok dokunan, son derece fonksiyonel ve can alıcı konu başlıklarından biridir. O nedenledir ki, ilk asırlardan itibaren öğütleme geleneği bağlamındaki dini, edebi ve kültürel müktesebata islami kaynaklarda geniş bir yer ayrıldığı dikkat çekmektedir. Elinizdeki çalışma gerek nasihatname ve siyasetname örneklerinde, gerekse de başka edebi formlar içerisinde karşımıza çıkabilen bu zengin edebi temanın tari
Tükendi
Rasulullah (s.a.v.) bir hadisinde ‘İnsanların faiz yedikleri bir zaman gelecektir' buyurdu. Sahabe ‘bütün insanlar mı Ya Rasulallah?' deyince ‘Biri faiz yemeyecek olsa, yine de ona tozundan bir şeyler bulaşacaktır' şeklinde yanıtladı. Bu nebevî ikaz günümüzde gerçekleşmekte, insanlar faizli muameleler yapmakta, yapmayanlara ise tozu bulaşmaktadır. Maalesef asrımızın belası sayılacak faiz insanlar tarafından normal karşılamakta ve itiraz edilmemektedir. Öyle ki kendisini dindar olarak niteleyen kişiler dahi
Tükendi
İslâm tarihinde Müslümanlar arasında bir takım aşırılıklar ve sapmalar olmuş, Müslüman toplumun inançlarını bozmaya çalışan bazı Ehl-i Bid‘at mezhep ve fırkalar ortaya çıkmıştır. Buna karşılık Ehl-i Sünnet mensubu birçok âlim, onların bâtıl inançlarının Müslümanlar arasında yayılmasını engellemek ve Sünnî inancı korumak amacıyla fikrî mücadelede bulunmuşlardır. Bunlardan birisi de, M. XIII. yy. son çeyreği ile M. XIV. yy. ilk çeyreğinde çok kültürlü bir ortama sahip bulunan Mâverâünnehir bölgesinde yaşayan,
Tükendi
Tek bir çiçekte değil, her çiçekte bin bir öz,Sanmayın yabancıdır, arı da öz gül de öz. Az söz anlamlı olur, her bir kelam bir inci,Sözler hazinesinde değeri hep birinci. Düşünüp söyle oğul, dikkat et her sözüne,Söz var yerle bir eder, ya götürür söz üne! Evladına ilim ver, atlas serme altına,Hüner yoksa faydasız, istersen göm altına! Kim demiş yerkürede, gezmekle biter yollar,Bir yolu bitirirsin, diğer bir yola yollar. Eğer ceylan güvenip, dost olursa sırtlana,Bir ömür yük edine, tehlikeyi sırtlana!
Tükendi
Arapça konuşulan sosyal bir ortamda, konuya üç beş kelime ile dâhil olmayı arzulayıp da bir türlü cümleleri toparlayamadığınız olmuştur. İşte elinizdeki bu seçki, Arap zekâsının hayata dair gözlem ve tecrübelerinin bir vecize lokması içine sıkıştırılmış, deyim yerindeyse ZİP'li versiyonlarıdır. Yeri geldiğinde taşı tam da gediğine oturtmanız için elverişli bir araç olan bu özlü sözler, aynı zamanda birçok yeni Arapça sözcüğün anlamını zahmet çekmeden öğrenmenize katkı sağlayacaktır
Tükendi
Îcâz'ın yanı sıra i'câz özelliğini de bünyesinde taşıyan Kur'ân-ı Kerîm, konuları ele almada ekseriya tasvir sanatına ağırlık vermiştir. Kur'ân ayetleri, müşahede edilen bir olay, ortadaki bir sahne, zihinsel ve psikolojik mana ve çağrışımlar kadar insan tiplerini de somut biçimde canlandırmayı hedeflemiş, tasvir aracılığıyla bunları canlı tablolara dönüştürmüş, onlara ruh ve hayatiyet kazandırmıştır. Kur'ân'da, tasvir edilen manzaralar, tıpkı usta bir fotoğrafçının objektifine t
Tükendi
Küreselleşen dünyamızda farklılıkları ile beraber yaşayan insanoğlunun, tarih boyunca öncelikli ihtiyacı eğitim olmuştur. Din eğitimi, eğitimin önemli bir parçasıdır. Bugünkü ortamda, din eğitiminin yaygın eğitim bölümünde ilk karşılaşılan kesim din görevlileridir ve din görevlilerinin yaygın din eğitimindeki yeterlik alanı çok genişle-miştir. Bu nedenle din görevlileri, kendilerine düşen görevleri yerine getirirken birçok problemle karşılaş-maktadır. Bu problemlerin önemli bir boyutunu da "mesleki/ ped
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5