Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Rus devleti ortaya çıktığı bölgenin koşulları nedeniyle denizlere ulaşmayı önemli bir hedef olarak belirlemiştir. Çar Petro’nun yönetimi sırasında bu hedefler sistemli bir politikaya dönüşmüştür. II. Katerina döneminde ise Rus deniz faaliyetleri Karadeniz ve Baltık Denizi’nin ötesinde Akdeniz’e kadar uzanmıştır. II. Katerina, 1768- 1774 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bir Rus filosunu Baltık Denizi’nden İngiltere’nin de desteği ile Akdeniz’e göndermiştir. Bu sefer sırasında Ruslar Mora Yarımadası, Adalar Deniz
Tükendi
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri de estetik kaygılarının var olmasıdır. İnsan, sahip olduğu ya da ürettiği ürünün yalnızca işlevselliğine değil, onun güzelliğine de dikkat eder. Tarih boyunca topluluklar çeşitli türde eşyalar kullanmışlar ve bu eşyalara da kendi kültürleri kapsamında estetik görünümler kazandırmaya çalışmışlardır. İşte bu doğrultuda insan, kullandığı kitap ya da yazmaları, yalnızca belgeleyici özellikleriyle değil, estetik kaygılarıyla da resimlemiştir.
Tükendi
Pek çok dil, mezhep ve kökene mensup toplulukları bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğu’nun idari, askeri ve toplumsal yapısı zamanın getirdiği ihtiyaçlara paralel değişiklikler gösterdi. 19 yüzyıl ise imparatorluk tarihindeki en derin değişim ve dönüşümlerin kaydedildiği, Osmanlı tarihini ikiye ayıran bir evre oldu. II. Mahmud’un hükümdarlık yıllarında merkezî otoritenin güçlendirilmesine yönelik uygulamalar ve reform çabaları, takip eden dönemde Tanzimat düzenlemeleri, yüzyıl boyunca süregiden kurum
Tükendi
Oysa çok daha geri bir üretim ve gevşek bir siyasal örgütlenme düzeyindeki feodal yapılar çözülürken yerini, güçlü, merkezi / kapitalist oluşumlara bıraktı. Bu kitap genel anlamda, paradoksal gibi görünen bu süreçlerin açıklığa kavuşturulmasını amaçlıyor. Bu sürecin açıklığa kavuşturulması ise, konuyla ilgili bir dizi başka soruların yanıtlanmasını gerektiriyor. Gelişme dinamizmine sahip olan feodal yapılar olduğuna göre, bu yapıların kapitalizme geçişi kolaylaştıran temel karakteristikleri nelerdir? Osmanl
Tükendi
Bu kitap ne bir hikayedir ne masal ne de roman... zamanı, mekanı, vak'aları, şahısları, isimleri hatta vak'aların seyri, sırası ve detaylarının yüzde doksanı ile otantik ve yaşanmış bir devrin, gerçek ve yaşanmış bir hayat tablosudur. Biz, İmparatorluk Türkiyesi'nin hemen de son evlatları; içinde haşır neşir olduğumuz askeri, siyasi, içtimai ve iktisadi bir tarih meydanında köşe kapmaca oynamış kimseler olarak, görüp duyduklarımızı, tadıp kokladıklarımızı, kudretimiz ölçüsünde, gelecek nesillere intikal e
İstanbul Kadı Sicilleri Rumeli Sadareti Mahkemesi 80 Numaralı Sicil (H. 1057-1059/M. 1647-1649). / Fuat Recep, Rasim Erol , Arapça metin Mehmet Akman , kontrol eden Fikret Sarıcaoğlu , proje yönetmeni M. Akif Aydın , ed. Coşkun Yılmaz. -- İstanbul : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2011.
Tükendi
İstanbul Kadı Sicilleri Rumeli sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633). / Fuat Recep, Sabri Atay , Arapça metin Mehmet Akman , kontrol eden Fikret Sarıcaoğlu , proje yönetmeni M. Akif Aydın , ed. Coşkun Yılmaz. -- İstanbul : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2011.
Tükendi
Orduların gücüyle büyük askerî zaferler ve geniş topraklar kazanılabilir. Ama bu topraklar üzerinde yaşayan insanları uzun yıllar bir devlet çatısı altında tutmak için sadece orduların gücü yetmez. Bu insanları bir arada tutacak bir devlet ve hukuk düzenini, beraber yaşama arzusunu da hayata geçirmek gerekir. Osmanlı Devleti’ni kuranlar ve büyütenler bunu başarmışlar, güçlü bir devlet yapısını, âdil bir hukuk düzenini ve beraber yaşama arzusunu destekleyen sosyal bir yapı oluşturmuşlardır. Elinizdeki kit
Osmanlı tarihçileri Tanzimat’ı uzun süre yukarıdan aşağı bir bakış açısıyla çalıştı; buna göre imparatorluk başkenti İstanbul’da planlanan politikalar, vilayetlere ve merkezden uzaktaki nüfusa dayatılıyordu. Bu bakış açısı son yıllarda, tarihçilerin farklı toplumsal aktörlerin devletin reformlarına nasıl karşılık verdiğini çalışmak için vilayetlere yoğunlaşmasıyla değişti. Tanzimat Döneminde Osmanlı İmparatorluğu, Tanzimat reformlarının eyalet/vilayet yönetimi üzerindeki etkilerini araştırarak vilayetler
Tükendi
Osmanlı tarihçiliğinin çağımızdaki en büyük isimlerinden Halil İnalcık’ın yarım yüzyılı aşan çalışmalarının bir ürünü olan 5 ciltlik Devlet-i ‘Aliyye külliyatı bu özel baskı ile bir araya getirildi. Sınırlı sayıda, sert kapak ve özel kâğıda basılan bu edisyonu sıralı numaralandırılmış olarak okurlarımıza sunuyoruz. Devlet-i ‘Aliyye’nin birinci cildi Osmanlı Devleti’nin bir beylikten Balkanlar ve Ortadoğu’ya hükmeden güçlü bir imparatorluğa dönüşümünü konu alır. İkinci cilt, padişah ve devlet otoritesinin
Tükendi
Sultan İkinci Mahmud’un küçük oğlu olan ve Pertevniyal Valide Sultan’dan doğan Sultan Abdülaziz, ağabeyi Abdülmecid’in ölümü üzerine 1861 yılının 25 Haziran Salı günü Osmanlı padişahlarının otuz ikincisi olarak tahta çıktı. Küçük yaşlarından itibaren dinî ve fennî ilimleri tahsil eden, ata binmeyi, güreş tutmayı ve zamanının bütün silahlarını en iyi şekilde kullanmayı bilen Sultan Abdülaziz, dünya siyaseti ile yakından alakadar olup Osmanlı donanmasını dünyanın sayılı donanmalarından biri hâline getirdi. Ta
Modern tarih biliminin kurucularından kabul edilen Leopold von Ranke, bu çalışmasında akademik dünyaya mükemmel bir katkıda bulunmaktadır. Birinci el kaynakların tarihçilikte kullanımını başlattığını söyleyebileceğimiz von Ranke, bu çalışmasında da bunun güzel bir örneğini sunmaktadır. O dönem dünyasının başat iki egemen gücü olarak Osmanlı ve İspanyol imparatorluklarının 16 ve 17 yüzyıllarına ışık tutmaya, yükselişlerinin ve çöküşlerinin dinamiklerine değinmeye çalışan yazar, her ne kadar Osmanlı İmparator
Bilinen tarihi dikkate aldığımızda, Kafkasya Hedef Alanı, ilk güçlü ve küresel devletlerden itibaren bir rekabet, mücadele ve savaş alanı olmuştur. Asyavrupa Hakimiyet Sahası’na hâkim olan büyük devletler mutlak bir şekilde Kafkasya Hedef Alanı’nı ele geçirmek istedikleri gibi, Önasya ve Asyafrika Hâkimiyet Sahası’na kontrol eden küresel güçler de doğrudan veya dolaylı olarak bir şekilde Kafkasya Hedef Alanı’na müdahil olmuşlardır. Kafkasya Hedef Alanı’nda Kimmerler ile Asurlular arasında başlayan rekabet v
Tükendi
.Bu kitap, Osmanlı Devleti döneminde Yahya Bin Muhammed Hamideddin’in, kısa ismiyle İmam Yahya’nın çıkardığı isyanı ve isyandan önce çıkan ayaklanmaları İngiliz yazılı basınına göre işlemektedir. 1904 yılı öncesi birçok ayaklanma çıkaran İmam Yahya, bu yıl itibariyle de bir isyan başlatmış ve 1911 yılına kadar süren bu vahşi isyan, Yemen’in Osmanlı Devleti’nden ayrılmasına sebep olmuştur. Yemen’deki yönetim değerlendirildiğinde, Osmanlı Devleti’nin buraya ilgisiz kaldığı görülmektedir. Bu durum bölgenin baş
Tükendi
bu kitap, Osmanlı´nın maddî güç ve imkân bakımından ihtişam devrini yaşadığı XVI. yüzyılda sûfîlerin Anadolu topraklarındaki faaliyetlerini, devlet adamları ve medrese çevreleriyle olan ilişkilerini anlatmaktadır. Bu yüzyıl, tasavvuf tarihi açısından ilk bakışta çelişkilerle dolu bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkar. Zira, kaynaklarda dönemin padişahları bir yandan tasavvuf ehli olarak takdim edilirken, diğer yandan bir kısım tarîkat şeyhlerini idam ettirdiklerinden söz edilmektedir. Yine devrin önemli s
Tükendi
Her çalışmasında tarih yazıcılığının önemi üzerinde duran Halil İnalcık, Osmanistik Bilimi’ne Katkılar’da, Osmanlı kaynaklarının bilimsel yöntemlerle tespitinde ve kullanılmasında metin tenkidi metotlarıyla çalışılmasının ve bu metotların üniversitelerimizde ayrı bir öğretim birimi olarak yerleşmesi gereğinin üzerinde duruyor. Osmanlı tarihi araştırmalarının temel kaynağı olan arşivleri, belge araştırmaları ve yayınlanması metotları üzerinde duran çalışmaları ele alıyor. İnalcık kitabının ikinci bölümünü
Üniversitelerimizde okutulmakta olan Osmanlı Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi dersi ile ilgili derli toplu bilgi veren, kullanımı kolay bir yardımcı kitabın eksikliği öteden beri hissedilmekteydi. Ayrıca genel okuyucu kitlesi tarafından da Osmanlı tarihini öğrenmeyi ve anlamayı kolaylaştıracak, fazla ayrıntıya yer vermeyen bir esere duyulan ihtiyaç sıkça dile getirilmektedir. İşte bu çalışma ile hem kütüphane imkânlarının yetersiz olduğu merkezlerdeki Tarih Bölümü öğrencilerinin, hem de tarihe ilgi duyanla
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu; en geniş zamanında üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış, Akdeniz?i imparatorluğunun sınırları içerisinde bir göl haline getirmiştir. İstanbul?un fethi bazı tarihçilere göre Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. 623 yıl süren Osmanlı tarihi boyunca 36 padişah gelmiş ve üç kıtada çınar ağacı gibi kök salmış olan Osmanlı Devleti, bir Cihan İmparatorluğu olmuştu. Altı asır boyunca dünyaya hükmetmiş olan Osmanlı, ilahî ve y
Söz bitmedi ardımdan. Durmadan yargılandım ve sorgulandım. Yaşamım ve yaşadıklarım nedeni ile bu zorunluluktu elbette. Değişik, ilginç, bir devletin geleceğinde etkili olan bir yaşamdı benim yaşamım. Şaşırtan, usları zorlayan neden ise bu yargılamaların ve sorgulamaların, bir uçtan diğer uca değişiklik gösteren açılımı oldu. Hakkımda söylenenler, öylesine uç ve birbirinden uzaktı ki. Kimisi beni kahraman duyurdu, “Şehid-i Âlâ Gâzi-i Nâmdar” diye andı. Kahramanlık destanları yazdı hakkımda. Kimisi, hainl
KAYI serisi ile 7’den 70’e yüz binlerce okurun beğenisini kazanan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ serisinin üçüncü kitabında Osmanlı’daki sosyal meselelerle ilgili akla takılan pek çok soruya temel kaynak referanslarıyla cevap veriyor. Şimşirgil bu çalışmasında kadınların Osmanlı’daki sosyal, kültürel ve politik konumlarını; kuruluş döneminden son döneme kadar Osmanlı donanmasının durumunu; tarikatların ve tasavvufun teşekkülünü; casusluk ve istihbaratı; iskân siyasetini ve Ermeni tehcirini de
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1